İlçe merkezinde okuma yazma oranı %99, köylerde ise %95 civarındadır. köy okullarının tümü Merkez Atatürk İlköğretim Okulu ve Şehit Ali Şen Korkut İlköğretim Okulu'na taşımalı veya Avni Akyol YİBO'ya yatılı olarak alınmıştır. İlçe merkezinde 2 ilköğretim,1 yibo ve bir de çok programlı lise vardır.Ayrıca Çalıkahvesi'nde bir ilköğretim okulu vardır.İlçemiz İMKB ÇPL öğrenci sayısı gittikçe artmaktadır..Tüm okullarımızda birer adet bilgisayar laboratuvarı bulunmaktadır.
Halk Eğitimi Merkezi ilçe merkezinde ve köylerde halıcılık.biçki-dikiş,avcılık ve atıcılık, bilgisayar, cember kursları düzenlemektedir.
İlçenin kendine ait oyunları ve türküleri yoktur.Giyimlerde eskiden kullanılan fes,kuşak gibi yöresel giyimler hemen hemen yok denecek kadar azalmıştır.Cember alışkanlığı ise 35 yaş üzeri kadınlarda devam etmektedir.
26 Aralık 2010 Pazar
23 Aralık 2010 Perşembe
GEÇİM KAYNAKLARI
1.TARIM:Toprakların 14.860 Dekar'ı sulu arazi 374.000 Dekar'ı susuz arazi 350.000 Dekar'ı orman alanı 10.000 Dekar'ı kültür dışı alandır. Mevcut üç sulama göledinin çevresi hariç bölgenin tamamında kuru tarım yapılmaktadır. İlçe ve köylerinde tahıl ekilmekte,ekonomik değeri olan kültür bitkileri yetiştirilmektedir.Tahıl tarımında traktör ve gübre kullanılmasına rağmen verim çok düşüktür.Bu da tarımın bilinçli olarak yapılmadığını gösterir. Tahıl üretimi verim ve ekilebilir arazi az olduğundan ekonomik bir değer taşımaz.Ancak ekmek yapımı,hayvanlara yem ve saman sağlar.
MADENLER:
Bölgemizde Yağlıca köyü civarında ve Esencik köyü civarında geniş mermer yatakları mevcut olup,bunlarda küçük işletmeler tarafından yaz aylarında çıkarılmaktadır.
ŞENLİKLER:
Turizm maksatlı Akçakese köyü Ulu yayla da 16 AĞUSTOS' DA Yağlıca köyünde 25 TEMMUZ'DA buzağı şenliği düzenlenmektedir.
MADENLER:
Bölgemizde Yağlıca köyü civarında ve Esencik köyü civarında geniş mermer yatakları mevcut olup,bunlarda küçük işletmeler tarafından yaz aylarında çıkarılmaktadır.
ŞENLİKLER:
Turizm maksatlı Akçakese köyü Ulu yayla da 16 AĞUSTOS' DA Yağlıca köyünde 25 TEMMUZ'DA buzağı şenliği düzenlenmektedir.
2.HAYVANCILIK
İlçe merkezi ve köylerinde yerli ırk,küçük yapılı,et ve süt verimi beslense de son yıllarda bu alışkanlıktan vazgeçilmeye başlanmıştır. Ef-Ko yoluyla iyi cins inekler ilçe köylerine gelmiştir. Fabrikasyon yem tüketimi azdır . Etleri kalitelidir. Köylerde az miktarda koyun beslenir.Tavukçuluk ise aile ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Yaklaşık 25.000 adet büyükbaş, 11.500 adet küçükbaş (Koyun Keçi ) tahminen 60.000 adet kümes hayvanı ve tahminen 2.000 adet arı ekovanı mevcuttur.
3.MEYVECİLİKİlçe merkezi ve köylerinde yerli ırk,küçük yapılı,et ve süt verimi beslense de son yıllarda bu alışkanlıktan vazgeçilmeye başlanmıştır. Ef-Ko yoluyla iyi cins inekler ilçe köylerine gelmiştir. Fabrikasyon yem tüketimi azdır . Etleri kalitelidir. Köylerde az miktarda koyun beslenir.Tavukçuluk ise aile ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Yaklaşık 25.000 adet büyükbaş, 11.500 adet küçükbaş (Koyun Keçi ) tahminen 60.000 adet kümes hayvanı ve tahminen 2.000 adet arı ekovanı mevcuttur.
İlçe ve köylerinde elma,armut,ceviz,erik yetiştirilmektedir.Ancak bunların bakımı ve ilaçlanması yönünde gerekli uygulamalar yapılmamaktadır.Yetiştirilen ürünler aile ihtiyacını karşılamaya yöneliktir.
4.SEBZECİLİK
İklimi sert olduğundan birçok sebze çeşidi yetiştirilmez.Ancak fasulye ,kabak, mısır ,nohut, patates,soğan gibi sebzelerden iyi verim alınabilir.
5.İŞÇİLİK
İlçe köylerindeki halkın büyük bir kısmı Karabük DÇ emeklisidir.Ayrıca İstanbul'da fırıncıların ve pastacıların %80'i Eflânilidir.Bunların bir kısmı İstanbul'a yerleşmiş,bir kısmı da mevsimlik olarak gidip gelmekte ailesinin geçimini bu şekilde sağlamaktadır.İlçe ve köylerimizde iş sahası olmadığından sürekli bir göç olayı vardır.
ŞİFALI SULAR
İlçemizde bilinen 2 adet şifalı su kaynağı bulunmaktadır.
1.Yağlıca Köyü sınırları içersinden çıkıp Safranbolu Çatak Köyüne akan ACISU, yaklaşık 0.5 lt/sn debiyle kaynaktan çıkan bu su maden suyu tadında olup kükürt ve demirsülfür içermektedir. Kaynaktan çıktığında ağır bir koku yaymakta ve geçtiği yerde sarı kahverengi bir renk bırakmaktadır. Çevre ilçelerden çok sayıda insan bu suya gelerek yıkanmakta ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir.
2.Abakolu Köyü Doğanoğlu Mahallesi sınırları içersinde doğup Kuloğlu deresine karışmaktadır.Çingen Köprüsünün yaklaşık
Bu su civarında tabiat çok güzel olup sağlık turizmine yönelik tesislerin yapımına uygundur.Bu tür tesisler yapıldığında bu bölge sağlık turizmi,ofroad turları ve av turizmine açılabilir.Ayrıca bu mevkiden geçen Kuloğlu deresi üzerinde alabalık üretim çiftlikleri kurulabilir.Hayvancılık yapılabilir.
Etiketler:
Şifalı Sular
20 Aralık 2010 Pazartesi
Akarsular
Kuzeyden batı istikametine akan
Etiketler:
Akarsular
19 Aralık 2010 Pazar
ASAR KALESİ
ASAR KALESİ
İlçemiz Seferler Köyü kayalı mahallesinin250 m . güneyinde doğal bir tepenin üzerine kurulmuştur. Doğu ve batısı oldukça yüksek ve % 50 meyillidir. Kuzey batısı daha alçak olduğundan dolayı kaleye bu tarafından çıkılmaktadır. Tepesinde kuturu 30m. olan bir düzlük vardır. Bu düzlük tarla halindedir. Etrafında harçsız moloz taşından yapılmış bir sur enkazı bulunmaktadır. Kale Osmanlılar zamanında savunma amaçlı olarak kullanılmıştır.
İlçemiz Seferler Köyü kayalı mahallesinin
Etiketler:
Kaleler
Höyükler(Tepeler)
HÖYÜKLER
Bu bölge verimli topraklarıyla bir ziraat yeridir. Onun için eski insanlar zaman zaman burada iskân yeri kurmuşlardır. Bunların sayısı 2 tane olup Ören tepesi, Semerco Tepesi diye isimlendirilmişlerdir.ÖREN TEPESİ:
Eflani'nin Kılvar Köyündedir. Olduğu yerde etrafı tepelerle çevrilmiş küçük bir düzlük ve bir de pınar vardır. Tepenin boyu 120 eni 50 yüksekliği 10m. dir. Doğu tarafının tepesine yakın yerinde biraz kazılmış moloz taşından harçla yapılmış bina temeli çıkarılmıştır. Höyükte bulunan çanak çömlek parçaları şu evsaftadır.
1-İçine kum karıştırılmış olan ince hamurdan çarkla yapılmış perdahlı ve gri parçalardır.
2-Aynı vasıfta olan çanak çömleğin bir de pembe renklisi vardır.SEMERCO TEPESİ:
Höyük Eflani'nin Ulugeçit Köyünün güney bitişiğindedir.Boyu ve eni 150 yüksekliği tabiî tepeyle beraber 40m.dir. üzerinde eni ve boyu 60m. olan bir düzlük olup tarla haline getirilmiştir.Doğusundan kazan köylüler küp,kömür, saman ve bina temelleri çıktığını söylemişlerdir.Bulunan çanak çömlek 2 kısma ayrılmıştır.
1-Hamuruna kum karıştırılarak çarkla yapılmış siyah veya grimsi parçalardır.
2-Aynı teknikle yapılmış içi ve dışı pembe renkli parçalardır.
18 Aralık 2010 Cumartesi
EFLANİ TÜMÜLÜSLERİ
Eflani bölgesinde (24 tane) Tümülüs vardır.
Eflani'nin 1 saat doğusunda Esencik Köyünde 3 tane (ören) tepeleri , 7 tane de (kervan) tepeleri adını taşıyan 10 Tümülüs olup henüz kazılmamışlardır.
Eflani'nin yarım saat güney batısında Yalacık köyünde (köle ) tepesi, (Kocatepe) ve ( Çalışlar ) tepesi denilen 3 tümülüs vardır. Bunların çoğu kazılmış ve tahrip olmuştur.
Eflani'nin kuzey batısında Kıran Köyünün Paşabey mahallesiyle, Mevruk köyünün Mahmutlar mahallesi arasında Tümülüs bulunmaktadır.
Eflani'nin 1 saat doğusunda Esencik Köyünde 3 tane (ören) tepeleri , 7 tane de (kervan) tepeleri adını taşıyan 10 Tümülüs olup henüz kazılmamışlardır.
Eflani'nin yarım saat güney batısında Yalacık köyünde (köle ) tepesi, (Kocatepe) ve ( Çalışlar ) tepesi denilen 3 tümülüs vardır. Bunların çoğu kazılmış ve tahrip olmuştur.
Eflani'nin kuzey batısında Kıran Köyünün Paşabey mahallesiyle, Mevruk köyünün Mahmutlar mahallesi arasında Tümülüs bulunmaktadır.
17 Aralık 2010 Cuma
Mağaralar
Cinoğlu ( cinemaroz) Mağarası ( Kaya tüneli) : Acıağaç Köyünün
Ulugeçit Mağarası : Ulugeçit köyünün
Ayrıca Demirli köyü İncüğez mahallesi çevresinde , Bağlıca Köyü ve Karataş Köyü çevresinde birçok mağara bulunmaktadır. Bunların çoğu define avcıları tarafından tahrip edilmiştir.
Etiketler:
Mağaralar
16 Aralık 2010 Perşembe
Yaylalarımız
ULU YAYLA: (Akçakese köyü) Ulus İlçesi ile müşterek olarak kullanılan Ulu yayladır.Merkeze uzaklığı 20 km . dir. 14 km .si asfalt diğer kısmı stabilizedir. Genişliği 3000 metredir. Mayıs ve Ağustos ayları arası turizme elverişlidir.Her yıl 8 Ağustos tarihinde yayla şenlikleri düzenlenmektedir. Kış aylarında ulaşım zordur .
BEDİL YAYLASI:
İlçemizin kuzey-batısında yer alır. Merkeze uzaklığı BEDİL YAYLASI:
EŞEK MEYDANI:İlçemiz Eflani-Karabük yolu üzerinde ve ilçemize 10km. uzaklıkta yer almaktadır. Ulaşımı kolay ve herkes tarafından bilinen bir yerdir. Özellikle yaz aylarında piknikçilerin yoğun akınına uğramaktadır.(ğaralar :
Etiketler:
Yaylalar
15 Aralık 2010 Çarşamba
Eflani İlçesi
GENEL DURUMU:a)Genel yapı:
Bölge arazi yapısı bakımından iki farklı arazi kesiminden oluşmaktadır.Kuzeyde Çal köyünün kuzeyinde Mahmut kırma tepe (1088) m , kaletepe (1097 m ), Ala taş tepe (1117 m ), kösüreleik tepe (1150 m ), Kartınaltı tepe (1102 m ), Çoban kuyusu tepe (1084 m ), Güneyde Kızılgüney tepe (81176 m ) (Soğucak köyünün güneyinde), İğdirtepe (1040,5 m ) (Günlüce köyünün güneyinde), Karlıtepe (938 m ) (Müftüler köyünün kuzeyinde), Alankadı tepe (1056 m ) (Kavak köyünün kuzeyinde), Güneyinde kalan ve ova köyleri olarak bilinen Karataş, Akçakese, Ovaçalış, Ovaşeyhler, Soğucak, Hacışaban, Bağlıca ve Kutluören köyleri Kuzeyden güneye doğru uzanan bir dere içerisinde yer alır ve Ovacuma bölgesine kadar uzanır.Diğer bölgeler arazi yapısı bakımından benzerlik gösterir.Genelde küçük düzlük ve tepelerden oluşur.Orta kısımda 3 Adet Gölet mevcuttur.Arazi tepelerde sert ve kayalıktır.Diğer bölgeler yumuşak bir yapıya sahip olup en ufak bir yağışta kaymaya müsaittir.b) Dağlar :c) Yaylalar ( Platolar ) :
Kuzeyde Çal köyünün kuzeyinde Mahmut kırma tepe (1088) m , kaletepe (1097 m ), Alataş tepe (1117 m ), kösüreleik tepe (1150 m ), Kartınaltı tepe (1102 m ), Çoban kuyusu tepe (1084 m ), Güneyde Kızılgüney tepe (81176 m ) (Soğucak köyünün güneyinde), İğdirtepe (1040,5 m ) (Günlüce köyünün güneyinde), Karlıtepe (938 m ) (Müftüler köyünün kuzeyinde), Alankadı tepe (1056 m ) (Kavak köyünün kuzeyinde), bu tepelerde çam - meşe - köknar - ağaçları mevcut olup boyları 3 ile15 metre arasında değişmektedir.
Bölgemizin kuzeyinde tek bir yayla mevcut olup (Akçakese köyü) ULUS İlçesi ile müşterek olarak kullanılan Ulu yayladır. Genişliği 3000 metredir. Mayıs ve Ağustos ayları arası turizme leverişlidir. Kış ayları kullanılmayıp ulaşımı zordur .
16 Şubat 2010 Salı
İLÇENİN ADININ KAYNAĞI NEREDEN GELMEKTEDİR.
Eflani,ilk ve ortaçağlarda Amasra kolonisinin İç Anadolu ile bağlantısını sağlayan yol üzerinde bir savunma şatosu olarak yapılmıştır. Bu şatonun Bithynia Hükümdarı Nikomedes'in oğlu Pylomes tarafından kurulduğu ve O'nun adını taşıdığı,Eflani adının bundan geldiği tahmin olunmaktadır.
CUMHURİYET DEVRİNE KADAR EFLANİ'NİN TARİHİ
Kaynaklar incelendiğinde Eflani'nin tarihi hakkında çok eskilere varan bilgilere rastlanılmamaktadır. Bu topraklar üzerinde kimlerin yaşadığını hangi medeniyetlere sahne olduğunu da kesin olarak bilmiyoruz.
Ancak, 1084'de Kastamonu ve Sinop bölgesini fetheden Kara Tigin Bey'in bir süre buraya da hakim olduğu kabul olunabilir. Bu arada Bizanslıların hakimiyetine geçmişse de 1213 yılında tekrar Türk hakimiyetine girmiştir. Anadolu Selçukluları Sultanlarından,Sultan Mesut zamanında bölgede çıkan karışıklıklarda görevlendirilen Selçuklu Komutanının karşı tarafın safına geçmesi üzerine Sultan Mesut Kastamonu bölgesini Komutanlarından Şemsettin Yaman Candar 'a bağışlamıştır. Ancak,Muzafereddinin savaş meydanında öldürülmesine rağmen Mahmut'un Kastamonu kalesini Candar Bey'e teslim etmemesi karşısında Şemsettin Yaman Candar bölgenin en müstahkem şatolarından biri olan Eflani'de yerleşti.(1292) Bu olay sononda Eflani Candaroğulları Beyliğinin ilk merkezi olmuş bulunuyordu. (1309) Kastamonu'nun Süleyman Paşa tarafından alınmasından ve beylik merkezinin buraya nakledilmesinden sonra da Eflani bu beyliğin önemli kalelerinden biri olarak vasfını kaybetmemiştir. Candaroğullarından KötürümBeyazıt'ın oğlu 11. Süleyman Bey,Murad-ı Hüdavendigar'ın yardımı ile iktidara yükselince bu yardımına karşılık Eflani kalesini ve çevresini onlara armağan etmek zorunda kaldı. 1402'de Ankara bozgunundan sonra dahi her iki beylik arasındaki sınır Eflani kalesinden geçmekteydi. Bu tarihlerde Eflani bir yandan Amasra'da ki Cenevizlilere bir yandan da Candaroğullarına karşı bir savunma noktası olarak ayrı bir değer taşımaktaydı.Fatih Sultan Mehmet Ceneviz problemini halletmek üzere 1469'da harekete geçince Amasra üzerine yürüyen Türk birlikleri Eflani' de toplandı. Deniz yoluyla Amasra önüne gelen Murat Paşa bu limanı savaşsız teslim alınca Eflani'de ki birliklerden ayrılan garnizon Amasra'ya gönderildi.Kastamonu'nun bir sancak haline getirilerek Anadolu Beylerbeyliğine katılması üzerine Eflani kalesinin artık stratejik bir fonksiyonu kalmadı. Bu arada Eflani'nin askeri değerini kaybettiğini ve sadece çevre köyleri için bir Pazar yeri olarak basit bir ekonomik değer taşımakta ve bundan sonra kaynaklarda Eflani'den "Pazar" adıyla bahsolunmaktadır. Kanuni devrinde Eflani 80 akçelik küçük bir kadılık olarak teşkilatlandırılmış ve Kastamonu Sancak Beyliğine bağlanmıştır.Tanzimattan sonra kurulan yeni vilayet teştkilatında isi 35 parça köyü ile Kastamonu Vilayetinin Safranbolu ilçesine bağlı bir bucak olmuştur. Cumhuriyetin ilanından önce Eflani Safranbolu ilçesine bağlı olup, Safranbolu ise Kastamonu İline bağlı bir ilçe durumunda idi.
CUMHURİYET DEVRİNDEN BUGÜNE KADAR EFLANİ'NİN TARİHİ
Cumhuriyet yönetimine geçildiğinde Eflani Safranbolu ilçesine bağlı ve 35 köyü bulunan bir bucak merkezi idi. Bu dönemde Safranbolu' da Kastamonu İline bağlı idi. Bu durum 1927 yılına kadar devam etti.1927 yılında Safranbolu'nun Zonguldak İline bağlanması ile Eflani'de bucak özelliğini koruyarak Zonguldak İli sınırları içine alınmış oldu.
1953 yılında çıkartılan 6608 sayılı Kanunla Eflani ilçe merkezi oldu. 1995 yılında Karabük'ün de İl olması nedeniyle Eflani bugün Karabük İline bağlı 54 kövü ve 5 mahallesi ile küçük bir ilçe konumundadır.İlçe merkezinde belediye teşkilatı 1 Eylül 1953 tarihinde kurulmuştur.
İLÇENİN TARİHİ YÖNDEN İLGİ ÇEKEN YÖRELERİ
Eflani 1953 yılında ilçe olmuş, 1995 yılına kadar Zonguldak'a bağlı kalmıştır. İlçenin Karabük iline uzaklığı 47 km dir. Yüksek dağlar ve vadiler arasında yer alan Eflani'min 5 mahallesi 54 köyü vardır. Yüzölçümü 536 km karedir Denizden yüksekliği 930 metre dir. Toplam nufusu 12.000 dir Şehir merkezinde 3885 kişi yaşamakta olup nufusun kalan kısmı köylerde yaşamaktadır. İlçenin en önemli yükseltisi Tepedağ (1043m.) dır.
1-ABAKOLU -284- 19 KM2
2-ACIAĞAÇ- 62 -13 KM2
3-ADAY -112 -10 KM2
4-AFŞAR- 145 -12 KM2
5-AKÇAKESE -180 -15 KM2
6-AKÖREN- 85 -9 KM2 7-ALAÇAT -89 -12KM2
8-ALPAGUT -172- 12 KM2
9-BAĞLICA- 192 -16 KM2
10-BAKIRCILAR -222- 23 KM2
11-BAŞİĞDİR- 68- 8 KM2
12-BEDİL -157- 8 KM2
13-BOSTANCI -195- 12 KM2
14-BOSTANCILAR -167 -9 KM2
15-ÇAL -150- 11 KM2
16-ÇAMYURT- 87- 9 KM2
17-ÇAVUŞLU -262 -13 KM2
18-ÇEMÇİ -149- 10KM2
19-ÇENGELLER- 183- 9 KM2
20-ÇÖREKLİ- 64- 10 KM2
21-ÇUKURGELİK -117 -11 KM2
22-ÇUKURÖREN- 218- 9 KM2
23-EMİRLER- 150- 8 KM2
24-ESENCİK -205- 13 KM2
25-GELİCEK -108- 11 KM2
26-GÖLLER -212- 8 KM2
27-GÖKGÖZ -310- 11 KM2
28-GÜNGÖREN- 167- 13 KM2
29-GÜNLÜCE -160- 8 KM2
30-HACIŞABAN- 69- 9KM2
31-HALKEVLİ -236- 12 KM2
32-KARACAPINAR -176- 12 KM2
33-KARATAŞ -118 - 13 KM2
34-KARLI - 206- 11 KM2
35-KAVAK -85- 10 KM2
36-KIRAN- 96 -7 KM2
37-KOCACIK- 165- 8 KM2
38-KOLTUCAK -122- 14 KM2
39-KUTLUÖREN- 191- 13 KM2
40-MÜFTÜLER -97- 8 KM2
41-MÜLAYİM -148- 8 KM2
42-OSMANLAR- 248- 9 KM2
43-OVAÇALIŞ -129 -12 KM2
44-OVAŞEYHLER -215 -15 KM2
45-PAŞABEY -112 -9 KM2
46-PINARÖZÜ -92- 8 KM2
47-SARAYCIK -113 -10 KM2
48-SAÇAK- 122- 9 KM2
49-SEFERLER -165- 11 KM2
50-SOĞUCAK- 207 -12 KM2
51-ULUGEÇİT- 128 -9 KM2
52-YAĞLICA- 217 -10 KM2
53-ŞENYURT -79 -8 KM2
54-DEMİRLİ 253 13 KM2
TOPLAM NÜFUS :
ŞEHİR MERKEZİ : 3885
KÖY TOPLAM : 8351
GENEL TOPLAM : 1223
8 Şubat 2010 Pazartesi
GELENEK VE GÖRENEKLERİMİZ
DÜĞÜNLER:İlçemizde düğünlerin geleneksel özellikleri vardır. Fakat gerek teknolojinin gelişimi gerekse ekonomik gelişmeler bazı gelenekleri değiştirmiştir. Eskiden düğünler sekiz gün sürerdi. Düğünler genelde içkili ve davul-zurna eşliğinde yapılırdı. Cuma günü baklava bağlama dediğimiz tatlıları hazırlama işlemleri başlardı. Salı gün akşamı damat evinde köylü gecesi düzenlenirdi. Buradaki amaç ertesi gün çalışacak ve misafirlere hizmet edecek gençleri ağırlamaktır. Çarşamba günü sabahtan 11-14 arası kız tarafı ve yakın çevreleri erkek evine gelir ve ağırlanır.Saat 14'ten sonra ise danacı diye adlandırılan genç çevresi (gelinin erkek kardeşleri varsa öncülük eder.) düğün evine gelirler.Geç saatlere kadar, belki de sabahlara kadar eğlenilirdi.Çarşamba günü ikindi saatlerinde damada kına yakılır , aynı gün akşamı geline gelin evinde kına yakılır ve kadınlar kendi aralarında eğlenirler.Perşembe günü ise saat 11 civarında kız almaya gidilir.Gelin çıkması davul-zurnaeşliğinde saat14-15 civarlarında olur.Cuma günü ise duvak dediğimiz kadınların düğünü vardır.Öğle saatlerinde başlar ve Cuma namazından sonra damadın içeriye gelerek gelini dışarıya çıkarmasıyla duvak sona erer.Pazar günü ise damat-gelin yakın çevresini yanına alarak baba evini ziyarete gider. 3 gecelik dediğimiz bu olayda sofra kurulup yemeğe başlayasıya kadar damat kimseyle konuşmaz.Sofraya oturduğunda yemeğe hemenbaşlanmaz.Sofrada yemeğin üzerine kaşıklar çatılır ve beklenir.Gelinin babası damada bir hediye vaat eder. (bu genellikle tarla veya hayvan olur.)Bu hediyeden memnun kalınırsa yemeğe başlanır ve damadın dili çözülür. Daha eskilerden yani köylerde yol ve traktörolmadığı zamanlarda kızın çeyizlerinden oluşan başlık arabası öküz arabası idi.Öküzlerin koşulduğu boyunduruğun ortasına büyük bir çan bağlanır ve araba süslenirdi.Dünürşü dediğimiz damat tarafının kadınları ve erkekleri kendi aralarında at yarışları düzenlerlerdi.Gelin at ile getirilirdi.Atın özellikleri ve güzelliği çok önemliydi. Yolların yapılması , arabaların çoğalması ile bu gelenek kalkmıştır.Gerek ekonomik şartlar, gerekse içkinin etkisiyle bazı kişilerin taşkınlık yapması davullu düğünleri azaltmıştır.Yakın zamanda salon düğünleri yaygınlaşmaktadır.
CENAZE: Cenazenin arkasından her yerde olduğu gibi yas tutulmaktadır.Cenaze evinde yemek verilir.Devir dediğimiz ölmüş kimsenin anısına, yakınları tarafından fakirlere ve hayır kurumlarına kişinin maddi durumuna göre yardımda bulunulur.Ölümü takip eden Cuma namazı sonrası Camiye helva getirilerek cemaate dağıtılır.7ve 52 gün sonra cenazenin yakınları tarafından Mevlidî Şerif okutulur, dualar yapılır,ileriki tarihlerde de uygun zamanlarda hatim ve dualara devam edilir.
BEDDAM: Baharın müjdecisi olan 21 Mart günü yüksek bir tepeye çıkılarak büyük bir ateş yakılır ve ateşin etrafında toplanılarak eğlenilirdi.Daha önce pişirilmiş olan yumurtalar tokuşturularak yarışmalar düzenlenirdi.Yumurtası kırılan ,yumurtayı kıran kişiye kırık yumurtasını verirdi.Bu alışkanlıklar ilçemizde tamamen kalkmıştır.
HIDIRELLEZ: Mayıs günü türbelerde ateşler yakılır , yemekler pişer, adakları olanların getirdiği hayvanlar kesilir ve çevredekilere dağıtılır.Topluca namaz kılınır ve dualar okunur.
SÜNNET DÜĞÜNLERİ:Çevremizde eskiden sünnetler işin ehli olmayan gezici kişiler tarafından yapılırdı. Son zamanlarda sünnet düğünleri yaygınlaşmaktadır.Sünnetten bir gün öncesi akşamı kadınlara yönelik kına gecesi düzenlenir ve oyunlar oynanır.Ertesi gün sünnetten önce konvoy oluşturularak sünnet olacak çocuklar gezdirilir.Sünnetten sonra ise kadınlar arası mevlit okutulur ve yemek verilir.
YÖRESEL YEMEKLERİMİZ:İlçemizde her türlü yemek yapılmaktadır. Geniş bir yemek kültürüne sahiptir.Özel günlerde yapılan ve davetlilere ikram edilen en ünlüleri hindi eti, bandırma, çökelek gözlemesi, mantar gözlemesi, et gözlemesi, pörüşke, lokum, mıklama, malak , zıyratlarda miyana helvası, özel günlerde yapılan aşure yemeklerini sayabiliriz.
AV VE YABAN HAYATI
İlçemiz ormanlarında çeşitli yaban hayvanları yaşamaktadır.En çok rastlananlar ve avlanan hayvanlar tavşan elik, tilki kurt , yaban domuzu , ayı, keklik , bıldırcın, yaban ördeği, yaban kazı, kara tavuk vb. hayvanlardır. Ayrıca Göletlerimiz balık avcılarının gözde mekanlarındandır. Göletlerde İsrail sazanı , aynalı sazan ve çay balığı gibi balık türleri bulunmakta ve avlanmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)